nargile içilen tarafta oturuyorduk. ışıl, eren, can ve ben. kapıya yaklaştın, ışıla döndüm, senden bahsediyordum zaten. 2. olarak birine senden bahsediyordum. "elimi tutsa, kar yağsa, aşağıda dursak öylece" dedim. "gidiyo ya" dedim. ışıl ismini bağırdı. gülerek yanımıza geldin. sotb verdi sana. şerefe yapıldı. eren çok içmesin diye onunla ilgilendim. fazla bakamadım sana. bakamazdım zaten hiç. belki de yan masamızda oturduğun -aslında benim herkesi sizin yan masanıza oturttuğum- gündü o gün, ışıla "yan masada oturuyor ama temasa geçemedim, utanıyorum" diye mesaj attığım. bilemedim. o gün deli gibi istemişim işte. daha sonra sana karşı "his"lerimi (haha çok gey bi laf oldu) çoğu kişi öğrendikten sonra, seni görmek için bütün gün mozartta oturduğum günlerden birinde, insanların çabasıyla aynı masaya oturduğumuz o uzun gün, saçların güzel olmuş deyip başımı okşadığın o gün, masada bi kızla birlikte oturduğun için deli gibi üzülüp, görmemek için arkamı dönüp oturduğum gün, balkona çıkıp sigara içtiğimizde -ki ben öküz gibi tek başıma gidecektim, saolsun dilan seni çağırmıştı- karanlıktı. ağaçlarda parlayan minik ışıklar vardı. deli gibi üşüyordum ve o an orda donmak istemiştim. o an orda sen elimi tut, donalım istemiştim.
bi insanı tanımadan nasıl onun için deli oluyorum ki demiştim.
Perşembe, Ağustos 28
bazen çok gey olurum
zaman: 04:46
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 nihat doğan:
yerim lan seni 3
minik geyim benim ^^
mimim ^^
Bu yazıyı bana sat.
Yorum Gönder