CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

Çarşamba, Eylül 10

mına koydunuz yepisyeni dünyanın


ağladığımda mutfaktaki kağıt havluyu alırım hep. annem benimle ilgilensin, merak etsin istersem odamda bırakırım, ağladığımı bilsin istemezsem geri yerine koyarım sabah olmadan. şu an kendimi kessem kafasını çevirip bakmaz sanırım.

insanlar alttan alttan kendisine söylenen şeylerden aslında ne kadar da çok etkileniyor onu anlamaya başladım. bi kitap okudum, hayatım sikildi diyebilirim. gerçekten insan psikolojisi konusunda ufkum açıldı. analizler yaptım kendi çapımda. ve üzüldüm, ve şaşırdım, ve kızdım, ve karıştım. insanda hep bi suçluluk, gereksizlik, paranoyaklık kafası yaratmak mesela. ben problem yaratanım, ilişkileri bozan hep benim, hepben dengesiz davranıyorum, hep ben paranoya yapıyorum..
= kötü ilişkilerin nedeni benim.
ne yazık ki her ilişkinde bunlar kafanın gerisine itilsin seni rahatlatmak için. ama alttan alta kendini problem sanan bi kişilik yaratılsın. bi de üstüne küçükken ters davrandığında annenin söyleyip durdu o müthiş ebeveynlik örneği cümle gelsin aklına "böyle davranırsan hiç arkadaşın olmaz". düşünüyorum da, hayatımdan küçüklüğümden beri çıkmamış tek insan var, o da rengin. çıkmaz da zaten. ama onun dışında hep değişti arkadaşlarım. gerçi üniversie arkadaşlıkları başka derker, orada sonaerer bu değişim süreci. oradaki arkadaşlıklar kalır. ki inanıyorum. hayatımdan asla çıkmayacak insanlar var 1-2 senedir. üniversiteye girdikten sonra tanıştığım. inanıyorum da.

hiçbir şeyden korkmadım hayatımda, tarihin tekerrür etmesinden daha fazla.

ama sürekli kafamda düşünceler. sürekli kuruyorum. belki de kurmuyorum, gerçekten olan şeyleri insanlardan çok daha önce farkediyorum. sonra adı bi şeyi ne kadar düşünürsen olma olasılığı o kadar artar oluyor. belki de olasık benim.

sevdiğim çok insan var hayatımda ama 2 gündür konuştuğumz herkese inanarak ve içimden gelerek söylüyorum bunu, 3,5 saat sonra patlasak gözüm açık gitmem. ve en ilginci de bunu söylediğim her insanın aynı düşüncede olması. bu kadar mı (u)mutsuzuz ya da boş yaşıyoruz ki hepimiz?

0 nihat doğan: