CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

Çarşamba, Aralık 17

bonapeti

problemliyim ben. televizyon bağımlısıyım. bayağı hem de. televizyon hep açık olur odamda. illaki sessiz bi ortam gerekiyorsa ise de sesi kısılır, görüntü baki kalır. bilmiyorum lan, onsuz yapamıyorum resmen. kendimi çok yalnız hissediyorum ekranda ahmet çakar, bez bebek filan olmayınca.

'yemekteyiz'i de izliyorum pek de şaşırtıcı olmayacak biçimde. yemek yeme ve şirretleşme kısmından çok yemek hazırlama kısmını seviyorum bu sefer şaşırtıcı olacak biçimde, bilimum dikiz programı izleyicisi olarak.

yaaani, söylenecek bi dolu şey var elbette yarışma formatı, sinirbozucu sunucu ve dayaklık yarışmacılar hakkında. ama ben tek bi kişi hakkında ana avrat düz gitmek istiyorum müsadenizle. bülent ersoy kaşları, silikonlu iğrenç dudakları, fütursuzca ve herkes bayılıyormuşasına sergilediği lop lop etleri, kadınla ve zerafetle uzaktan yakından alakası olmayan -bacaklarını ayıra ayıra- dansedişi, innnanılamaz derecede yapmacık gülüşü ile zebellah kadın nil.

hayatımda bi insanı hiç bu kadar çok dövmek istememiştim sanırım. yani görüntüsünü, dansını bilmemnesini geçtim, çünkü o ve onun gibileri çok gördüm sözkonusu bunlar olunca. ama bu kadar gelişmemişiyle, en azından kendi yaş grubunda, nadiren karşılaşıyorum. çok nadir hem de. bu kadar gözlemlemeye kalbim ve yumruğm dayanmıyor.

ve fekat bayram vesilesiyle fazlaca izledim kendisini. nasıl bi insansın sen ya? nasıl bi varlıksın mınaki? tamam herkes ayrı bi saçma ama zeka yaşın kaç senin ya? sahra'nın masasından çıkan kılları diline dolaman (tamam hoş değil ama seninki de tepki, ümitinki de yani..) ve ağlaman yeterince iğrençti. ama esas bomba final günüydü. bağırarak manalı şarkılar söylemeler, sataşmalar, kendince birbirine karşı gördüğün insanları uzaklaştırmaya çalışmalar, ümite abartlı şekilde yardım edip sahra'ya bunun havasını(?) atmaya çalışmalar ve daha da beteri sahra'ya bakıp o iğrenç suratınla abartılı mimikler yapmalar, ve şu cümle "ayy şeyda ablacım bekle birlikte gidelim salona, yanyana da oturalım".

ya biz bunları abartmıorum ilkokulda yapardık. o da yaşıtlarımıza. nasıl bi kendinibilmezlik ki sendeki yahu? işin komiği o şeyda da buna çanak tuttu.

dediğim gibi o yarışmadaki herkes ayrı acayip ama bu kadın tam bi allah sopası. insan olarak indirilmemiş yeryüzüne. ben kendisini normal bi kadın rahminden çıktığını da sanmıyorum zaten. parazit mutantı filan olmalı. en azından ben akıl sağlığımı korumak açısından böyle düşünmek istiyorum.

6 nihat doğan:

dide dedi ki...

:)) ahah bi de saçlarını son gün merinos koyunu gibi yapmıştı da daha bi iğrenç olmuştu.

margot and the wooden finger dedi ki...

ahaha evet evet, merinos koyunu tam oturmuş!

Adsız dedi ki...

Ve iğrenç kocaman ayakları! Karının ayakları kesin 44, bilemedin 45, en fazla 46 garanti :) Cinsel kimliğine bir şey demiyorum onun çünkü kimseyi yargılamam ama insan kendini de biraz güzelleştirir. Parası da var yani gani gani... Ayıya makyaj yap valla daha güzel olur :P

margot and the wooden finger dedi ki...

ahaha evet. develer hörgüçleriyle bile bunun yanında daha zarif kalır.
hadi görüntüyü geçtim, biraz insan olsun be.

o 46 numara ayakkabıları ağzına ağzına soktuğumu hayalettim de içimin yağları eridi :)

umarım yeniyıla giremez. mütemaaaadiyen 2008de kalır.

nil, az insan ol lan.

si-men dedi ki...

ben ki tv dünyasından 5 senedir kopuk yaşayan bir insanım, merak ettim resmen. sevabına bi resmini filan koyaydın :p

margot and the wooden finger dedi ki...

aa lütfen! hemen koyucam man econ dan çıkınca. nili tanımamak olmaz sinemim.
hoş, görünce daha önce görmediğin için pek bi mutlu olacaksın bence ama..