CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

Salı, Ocak 27

ergenlik 102

öf boğuluyorum sürekli sanki.
daralıyorum, ama ne var denildiğinde anlatacak şeyim olmuyor.
e yok çünkü insanlara göre.
çünkü arkadaşların var, sevgilin var, iyi bi okuldan iyi bi bölümden mezun olmak üzeresin, ailen seni çok seviyor, istediklerini elde edebiliyorsun falan filan.
yani böyle evet. ama "herşeyin var şükretmen gerek" şeklinde önüme sürülünce cidden sinirleniyorum.
bana böyle gelmeyin cidden.
kafanızı duvara sürtüp kıvılcım çıkartmak istiyorum çünkü. ve yaparım da.
yani mantık buysa parası+etrafında insan+kariyer+sağlığı olan insan hep, sürekli mutlu olmalıdır.
ama yok abi yani. herkes boşluğa düşebiliyor.
mesela herkes çok iyi bi okuldan mezun olacaksın diye bakarken sen, haysikiyim işletmeden mezun olup naaparım ki ben diyebiliyorsun. çünkü "yönetmek"le alakası olmayacak birisin falan filan.

ya da ne bileyim, yılardır yaşayan insanlar neden hala çözüme ulaşmak için birbirlerini öldürmeyi seçiyor, nasıl bi insan bi insana tecavüz edebiliyor, 10 aylık bebek ağladığı için nasıl dayaktan öldürülebiliyor diye düşünüp kafayı kıracak hale gelebiliyor insan.
saat sabahın 6sında sarhoş bi halde bunları söylenerek ağlayabiliyor "nasıl yaşayabilirim böyle iğrenç bi dünyada" diye sorarak.

veya herhangi bi akşam msnde dedikodu yaparken kar yağdığını öğrenince inanılmaz mutlu olup of ne mutluyum lan arkadaşlarım filan diye kendi kendine timsah yürüyüşü yapabiliyor, arkadaşlarıyla rakı içip masaların üzerinde şarkı söyleyebiliyor, galatasaray şampiyon olunca mutluluktan ağlayabiliyor aynı insan.

hayat çok garip lan. yeminlen çok garip. ve dünyada bu kadar iğrençlik -benden çok uzakta oluyor görünse de- olmasa, utanmayıp eğlenceli bile diyebileceğim bazen.

bunun dışında bi dönem daha bitti sikik bölümde. hala -en azından okula devam edecek kadar- akıl ve ruh sağlığım yerinde olduğu için kendimi tebrik ediyor, kıçımdan öpüyorum.

0 nihat doğan: