CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

Pazar, Nisan 26

çünkü rak yıldızıyım ben alevden yapılmış mobiletimle

annem yemek yapmayı sevmez. zaten kadıncağız iki vasıta kullanarak sabah 7 akşam 5 işe gidip geliyor, o sıkıcı işten ve oradaki boktan insanlardan sonra ne olsa yapmayı sevemez ki insan. annem de kolayına ne gelirse yapar genelde. ve çabuk yapar, her şeyi çabuk yaptığı gibi. sonra kikir kikir gülerek gelir yanıma, "pilav biraz sert olmuş yeaa" ya da "yemeğe çok tuz katmışım ya" diye. komiktir benim annem.

ama babam çok sever yemek yapmayı. acele etmez, teker teker, incecik incecik uğraşır. güzel de yapar hakikaten. ne zaman çıktı bilmem, -belki de herkesin ne zaman çıktığını bilmediği bi isteğidir bu, çok insandan duyuyorum çünkü- ama babam iş yerini kapattıktan sonra restoran açma muhabbeti vardır hep. babam ve teyzem yemek yapar, annem kasaya bakar.

sonra, geçen sene miydi, bi önceki mi bilemedim, annem şey demişti; "yavuz abin crow'u satmaz mı ya, orayı alalım". oo süper lan deyip yavuz abi'ye götürmüştüm bu teklifi ama satmamıştı bana. annem gelip crow'da içtikten sonra "orası çok gürültülü yea, vazgeçtim zaten" demişti. sanki alacak parası var orayı, sahibi de satıyor. komiktir annem dedim ya.

ama şimdi ben ciddi ciddi düşünüyorum okul bitince "bi yer" açmayı. yani ciddi dediğim de, ben ne kadar ciddi olabilirsem işte. konsept, isim filan düşünüyorum yani, öyle süper stratejik bi yerde kiralık dükkan filan bulmadım. (dükkan da bakkal gibi lan)

bu "ciddiyet"im üzerine daha önce de araştırıp üşengeçliğimden gitmediğim yemek yapımı derslerini araştırdım yine. pastacılık üzerine hızlandırılmış yaz okulu buldum istanbulda, sertifikalı neyim. (neskime yarayacak bilmiyorum ama bu konuda gayet cahil biri olan benim gözümü boyadılar işte, ki yapmak istediklerinin de bu olduğunu düşünüyorum. birazcık olsa bile istiyorlardır bence yani.) dedim oh istanbula gideriz, ev mev ayarlar kalırız, o sırada ben -ve başka isteyen olursa- derslere gideriz filan. sonra fiyatına bakmayı akıl ettim ve caydım.

end of the story.

2 nihat doğan:

si-men dedi ki...

uçuyor öyle değil mi fiyatlar, ne kadarmış beni bir aydınlat beybi, korkuyorum ama sen yaz yine de. merakımdan..

margot and the wooden finger dedi ki...

abi 9500
hızlandırılmış yaz okulu.
bi siktirsinlen ya gider firansada okurum misler gibi o parayı oraya vereceğime.

okuyamam esasında di mi? tek dönemi bundan fazladır herhalde. bi de fransızca hiç hatırlamıyorum ben.

ama tunalıda filan var, onlar makul amcalar gibi göründü gözüme simenim.