CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

Perşembe, Eylül 16

bursaspor beni çok feci çarptı ya. maçın olacağı gün sabah yattım, akşam maçı izlerim düşüncesiyle. gece konvoy sesi duyunca "ananskiiim" diye kalktım, saat olmuş 12. dedim maçı kaçırdık ama herhalde aldık. sonra bi baktım ki 4 tane itelemişler. bursa'dan gol haberi olmuş bayağı bi. hüzünç oldum.

dün gece ve sabahımız da ankara numune'de geçti. yiğit kaza yapmış. zeki msnde konuşurken söyledi. ben de onu götüreyim diye şeyaptım, yalnız bırakamadım sanki bi boka yarayacakmışım gibi. araba pert olmuş ama yiğit de arkadaşları da ufak şeylerle atlatmışlar neyse ki. tabi kendimi tutamayıp zeki'ye çemkirdim "bak görüyo musun işte bu yüzden arabayı saçma sapan kullananlara bu kadar tepkiliyim" filan diye akjsla öyle abi. trafik konusunda acaip bi korkum var.

öğlen çıktık hastaneden, yiğit'i eve bırakıp bize geldik kahvaltı yaptık orospu çocuğu gibi ama amacımız onu satmak değildi, spontane gelişti. zeki ve ışıl'a doğumgünü pastası yapmak için malzeme almaya gittik, sonra da hadi kahvaltı yapalım dedim. tamamiyle bu yani olay.

yarına kadar zeki'nin hediyesini bitirmem ve ışıl'a hediye almam gerekiyor. rüyamda da saçma sapan şeyler gördüm yine. 500 kere uyandım filan. başım zonkluyor. utorrent zorluyor bi de, hoş değil. hastane de telefonlara bakmıyor, gidip yakacağım binayı.
evet, eyyorlamam bu kadar.

0 nihat doğan: