CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

Salı, Eylül 14

şu iki ayda hayatım sikip atılmış resmen ya. sürekli bi şikayet halindeyim burda. sadece burda kalsa amenna, tek laf etmem ama kafayı da yiyorum be bilader. bi de -düşen insanlara gülmelerimin toplamının cezası sanırım- çok kötü düştüm ki ben düşmem (ben kusmam gibi). sopalarla dayak atmışlar gibiyim. geçen annem, zeki, teyzem, can ve ben oturuyoruz, annem bana "senin o koluna moluna nooldu yaa?!" dedi bi an dönüp ki ben görmemesi mümkün değil, kesin sormuştur da sarhoş olduğumdan hatırlamıyorumdur diyordum. "düştüm yeae" dedim. "nasıl düştün?" dedi ki ben düştüğümü ertesi gün zeki'den öğrenmiştim. ne olmuş lan bana diye merak içindeydim o söyleyene kadar. "ayağım takıldı, düştüm işte" dedim ama inanmadı kesin. annemlerle ayrıldıktan sonra zeki dedi ki "anlatacaktım tam, sonra vazgeçtim." "iyi olmuş" dedim ben de, kadın iyice delirecekti. alkolikler gibi sürekli alkol kokuyorsun dedi geçen gün, o an patlayacaktım "ayakta durmamı sağlayan tek şey alkol, sen hiçbi şeyin farkında değilsin ama" diye. patlamadım. sustum yine. susuyorum hep. susarım bazen hep. patlayana kadar susarım.

3 nihat doğan:

Alphan Tüfekçi dedi ki...

your most royal nihat doğan is about to come to Ankara, if you wish you can tell him, he has the greatest shoulder that all the people can lean their heads at the same time and all of them feel good

margot and the wooden finger dedi ki...

amerikan mandası olmuşsun be bıraderovski hehe tenkü enivey!

Alphan Tüfekçi dedi ki...

nası ingilizce ama yanıyorr:)))